5 kişiye mezar olan geminin neden battığı henüz anlaşılamamışken hareketinden sadece 6 dakika içinde deniz sularına gömüldü.
İçerisinde kilolalarca yük olan bu geminin sorumluları üzerinden olayla ilgili çeşitli tartışmalar da sürdü. Peki bu trajik kaza neden olmuştu?
Hayat N, 14 Eylül 2008’de 23.15’te Balıkesir’den İstanbul Ambarlı’ya doğru hareket eden İstanbul Lines’a ait bir gemiydi.
Ro-ro, yani tekerlekli araç taşıyan bu geminin içinde 73 tane kamyon ve 2 otomobil bulunuyordu. Kalkış saatinden tam 6 dakika sonra battı. 118 metrelik gemi, limandan 300 metre ileride batmıştı, herkes ise olabildiğine şaşkın ve şok içindeydi…
28 mürettebat ve 150’den fazla yolcu olduğu belirtilen Hayat N gemisinde 30’dan fazla da kayıp vardı. Olay anına tanık olan esnafların anlatımına göre, yolcuların birçoğu yüzerek kendilerini kurtarmış, gece akıntısına kapılanlar ise kaybolmuştu.
Sahilde esnaf olan Nuri Değer’in açıklamasına göre gemi birden yan yatmıştı.
Değer, iki km ileride, kamyonların birbirlerine çarpışmasını gördükten kısa bir süre sonra geminin yan yattığını fark ettiğini belirtiyor.
Kaptan Mithat Altın ve mürettebat, yolcuları sakin olmaları konusunda telkin ederken gemi giderek su alıyordu. Geminin tahliyesi için gelen ekipler, yolcuları kurtarırken gemi de yaklaşık 20 dakika içinde sulara gömülmüştü.
Peki gemiye birdenbire ne olmuştu?
Kazadan sağ kurtulanlardan birisi, henüz yükleme anında geminin yan yattığını, içinde çok fazla yük olduğunu ve bunun pek de önemsenmediğini belirtmişti. Bir başka yolcunun açıklamasına bakıldığında işletmecilerin, daha fazla para toplamak için gemiyi kapasitesinden fazla doldurduğu anlaşılıyordu.
Aslında gemideki asıl sorunlardan biri, geminin işletmecisi olan İstanbul Lines Şirketi’nin güvenlik tedbirlerini almayışıydı. Kaptan Mithat Altın, asansör arızası gibi önemli güvenlik ihlallerini bildirmesine rağmen gereken önlemler alınmadı ve bu durum da kaza anındaki olumsuz etkenlerden biri oldu.
Geminin yükleme ve denge problemi olduğuna dair çelişkili raporlar ve donatanın gemi ile iletişimde sorumlulukları ihmal etmesi gibi faktörler de sebepler arasında.
Gemideki denge sorununun, balast transferi operasyonu hatasından kaynaklanabileceği belirtilse de bu iddialar DEKİK raporu tarafından reddedildi. Rapor ise, geminin stabilite hesabının yapılmadan sefere çıkarılmasının geminin yük ve denge problemleriyle ilgili doğru bir değerlendirme yapılmasını zorlaştırdığını ortaya koydu.
Dahası da var. Gemideki üçüncü mühendisin aslında gerekli yeterliliklere sahip olmadığı ve meslek lisesi makine stajyeri olduğu tespit edildi.
Bunlar, geminin güvenliği konusundaki ciddi eksiklikleri olduğunu gösteriyordu.
Gemide kayıpların çoğunun da kamyonlarında uyuyan şoförler olduğu belirtildi. Aslında insanların, yolcu salonunda seyahat etmeleri gerektiği fakat kimsenin bu uyarıya uymadığına da dikkat çekiliyor.
Kaptanlar, Mithat Altın ve Uğur Kalkavan’a ise taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.
Hayat N gemisinin batışı, bir dizi güvenlik ihlali ve denetim eksikliği sonucunda yaşandı. Bu trajik olayın ardından alınan dersler, umuyoruz ki güvenlik bilincinin artmasına katkıda bulunmuştur.
Gemilerle ilgili ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: